bissürü şarkı

http://www.swyzzlestyx.com/rockandroll/

bir sürü efsanevi pop rock, rock 'n' roll, heavy metal vb. şarkısı var bu klasörün içinde.

poison, led zeppelin, queen, metallica, ac/dc, whitesnake gibi grupların şarkılarını gördüm. daha yeni buldum, tüm şarkıları indiresim geldi.

sömürülesi.

egzozun konumu

yorumsuz.

mosler mt900s

otomobillere pek ilgim yoktur ama bunu görünce ohannesburger dedim.

işte bu bir 2003 yapımı, fıstık yeşili mosler mt900s imiş:

galeri için:

http://www.autoblog.com/photos/lime-green-mosler-mt900s/489957/

bu modelden sadece iki adet üretilmiş, bir tanesi bu yani. LS6 V8 motor (eski tip oluyormuş), 435 beygirgücü, 0-100 km arasını 3,5 saniyede alma gibi özellikleri varmış... da ben zaten teknik özelliklerinde değil, görünüşündeyim.

mosler ismini daha önce hiç duymadıysanız, kendisi bir amerikan supercar üreticisiymiş:

http://www.moslerauto.com/

too lazy to be ambitious

too lazy to be ambitious,
I let the world take care of itself.
ten days' worth of rice in my bag;
a bundle of twigs by the fireplace.
why chatter about delusion and enlightenment?
listening to the night rain on my roof,
I sit comfortably, with both legs stretched out.

japon şair ryōkan taigu çok az biliniyormuş. ben de duymamıştım isimi falan zaten bugüne kadar. şu şiiriyse tam benim gibilere göre. japonca bilseydim de orijinalini okuyabilseydim keşke.

let the world take care of itself.

ilginç bir detay

yukarıdaki oyuncu milan'ın yıldız futbolcusu kaká, fikret engin'in deyişiyle "kaka leite". fotoğraf 2006-07 sezonundan alınmış sanırım, tam emin değilim. bana ilginç gelen kısım ise, forma sponsoru.

ac milan, italyan futbolunda 2005-06 sezonunun sonunda patlak veren şike skandalına karışan 5 takımdan biriydi. bunun sonucunda birdahaki sezona 8 puan geriden başlamasına karar verilmişti. falan filan.

kulüp bu cezayı aldıktan sonra ne mi yaptı? gidip forma sponsoru olarak bir bahis firması olan bwin'le 4 yıllık sözleşme imzaladı.

"biz şike yaptık, siz de bahis oynayın, iyice sıçalım içine futbolun" mesajı mı vermek istemişler ne.

çekmeyin kardeşim

W.A.S.P.'ın sitesinden:

"Dear fans, please DO NOT bring any cameras into the shows this fall as it is strictly prohibited to take pictures or recordings of the performance of W.A.S.P. Security Personnel at every venue will confiscate any cameras (including digital cameras and mobile phones with ability to record) from you before entering the venues Please respect this request and enjoy the evening with The Crimson Idol."

puhahaha. ben böyle bişey görmedim lan. blackie amcamız 50'sinden sonra bunamış herhalde. lisedeyken okulda kameralı cep telefonlarını yasaklamaya çalışıyolardı, o aklıma geldi.

blackieeee! bunu okuyosan topsun olm. bak sana ne diycem. birsürü albümünü, ıvır zıvırını indirdim internetten. hiç de para vermedim.

vay be.

somewhere back in time

ekstra bişey yazmama gerek var mı ki? adamlar mumbai'ye gidiyo (orası neresi lan?), türkiye'ye gelmiyo. ben böyle organizatörlerin.

(şeytan diyo git toronto'ya, hem bi raptors maçı izle, hem de konserine git. oh ne güzel. hayallerde yaşıyo birileri.)

google middle earth

google middle earth. kartlarla oynanan bir oyun.

aslında yok böyle bir şey. zamanında eğlence olsun diye böyle bir işe girişmiştim ama olmadı. isimler de iyiydi aslında.

bakınız:

paul tibbets

amerikanların pearl harbor yenilgisini bilirsiniz, hiç değilse filmini izlemişinizdir. abd'yi ikinci dünya savaşına sokan olaydır bu. 7 aralık 1941 tarihinde, hiç hesapta yokken ve kimsenin tahmin edemeyeceği bir şekilde, japonya, (ikinci dünya savaşına o ana kadar girmemiş olan) abd'nin hawaii eyaletindeki pearl limanına (pearl harbor işte) saldırır ve bunun sonucunda kesin bir galibiyet alır. işin ilginç tarafı, bu saldırının da asıl nedeninin günümüzdekiler gibi petrol olması. neyse. zaten konu pearl harbor da değil.

ne diyorduk, hah. amerikalılar altta kalır mı? kalmazlar tabi. hatta bokunu çıkarırlar afedersiniz. japonlar uyuyan devi uyandırmıştır. savaşa giren abd, bir yandan hitler almanyasıyla uğraşmak zorunda kaldıysa da, japonlara karşı birçok galibiyet elde eder. altı ay boyunca 67 tane japon şehri bombalanır ancak japonya savaştan çekilmekten vazgeçmemektedir. son olarak; 26 temmuz 1945'te; abd, çin ve ingiltere potsdam deklarasyonunu açıklarlar. bu deklarasyon, japonlara yazılan açık bir "teslim olun ya da ölün!" mesajıdır. fakat japonlar teslim olmayı yine kabul etmez.

bunun sonucunda neler olduğu malum, zaten soldaki fotoğraf her şeyi anlatıyor. peki bu kadar şeyi neden mi yazdım?

6 ağustos 1945'te hiroshima'ya atılan, kod adı "little boy" olan atom bombasını atmış olan uçağın pilotu paul tibbets, 15 gün önce, tam 92 yaşında öldü. her ne kadar ölmüş de olsa, hatta yalnızca bir piyon olduğu ihtimalini de göz önüne alarak söyleyebilirim ki, "bunu yapan insan olamaz."

yaklaşık 140,000 insanın ölümünden ve kimbilir kaçının sakat kalmasından sorumlu birisiydi. ancak buna rağmen söylediğine göre hiç pişman olmamıştı. bakın ne demiş 1975'te verdiği bir röportajda:

"I'm proud that I was able to start with nothing, plan it, and have it work as perfectly as it did... I sleep clearly every night."

yine ölmeden iki yıl önce, "If you give me the same circumstances, hell yeah, I'd do it again." diye buyurmuş. pişman değilmiş yani yaptıklarından.

"bunu yapan insan olamaz." demiştim ya, işte "bunu söyleyen hiç insan olamaz" da demek istiyorum.

bilmiyorum, tesadüf mü ama:

"paul tibbets, 92 yaşında, kalp sorunları nedeniyle öldü."

timeline

adamlar güzel bişey yapmış...

zaman nasıl da geçiyor ama.