Friday, January 11, 2008

politik durumlar


politikayı sevmem. ama ilgiliyimdir. yine de pek ilgili gözükmem. bir konuşma falan olunca insanların görüşlerini dinlerim sadece, normalde saçma sapan bir konuda dakikalarca saçmalayabilen ben konu siyasete gelince ağzımı açmam... genellikle.

sanırım iki sene önceydi, bir tabela (tabele değil) resmi çizmiştim. çok basit bir şeydi, "siyasete olan bakış açımı anlatıyor" diyebileceğim bir resim. kimbilir nerededir şimdi. birbirine zıt iki yönü gösteren iki tane ok, üzerlerinde "sağ" ve "sol" yazıyordu sadece. "tek boyutlu dünya" yazmıştım altına da, bırakmıştım öylece.

türkiye'de sağ-sol olayları yüzünden durmadan kan dökülen dönem geride kaldıysa da, gördüğüm kadarıyla hayat hâlâ tek boyutlu bazıları için. bir sürü örnek var bu konuda, en sağından tut da en soluna kadar. o zamanlar da iyice sıkılmıştım bu insanlardan.

son zamanlarda düşündüm de, aslında benim canımı sıkan, hayatları tek boyutta sıkışıp kalmış bu insanlar değil, bu boyutu inkâr edenler: apolitikler. "ben apolitiğim abi" diyen insanlardan bahsetmiyorum, onlara saygı duyarım, hatta baktım ortam müsait değil, ben de söylerim bu yalanı (ne kadar da kaypak bir insanım ama!). benim kızdığım insanlar, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar. pek bildikleri bir şey yoktur, duydukları ve inandıkları vardır sadece (ve iki küme de aynı şeyleri kapsar). ama sorsanız hepsinin bir siyasî görüşü vardır. hepsi biliyordur her şeyi, olan-biten her şeyden haberleri vardır. "üstümüzde oynanan oyunlar"dan "kurtlar vadisi'nin senaryosunun gerçekle birebir örtüştüğü"ne kadar bir sürü gerekli bilgiyi alabilirsin bu dahilerden. aydınlanırsın bir anda, pırıl pırıl olursun adeta. tabi sen de bu zırvalara inanırsan.

düşündüm de, ben niye parmaklarımı yoruyorum ki. insanlar kafalarını yormadıktan sonra. dünyayı ben kurtaracağım sanki. önce dünya beni kurtarsın, hep onun yüzünden oluyor bunlar!

p.s. son ve alakasız olarak, ekşi sözlükte yazar oldum bu son alımlarla. nick'im de moroff. ama pek bir şey yazamayacak bir modda olduğumdan, pek bir şey yazamadım (nasıl bir cümle oldu bu böyle?). aradığımı da nedense pek bulamadım, platonik bir aşka karşılık bulmuş gibi, "ee, bu muydu yani?" modundayım. şimdi bunu niye yazdım ben de bilmiyorum. yazar olduğumu duyurmaya çalışmamın sonucu falan filan herhalde. aman neyse. haydi iyi geceleeeer!

No comments: