Friday, January 25, 2008

ronnie james dio


ronnie james dio'yla ilk defa the temple of the king ile tanışmıştım. sesiyle demek daha doğru olur sanırım. ya da şarkının insanı etkileme gücünü göz önüne alırsak "ronnie james dio'yla ilk defa temple of the king'de tanışmıştım" demek en doğrusu olabilir. açıkçası o zamanlar müziğin büyüleyiciliğine çok fazla kapılıp pek de farkına varamamıştım bu mükemmel sesin. sonraları bu şarkıyı dinleyerek gülümsedim, bu şarkıyla kendimi iyi hissettim, bu şarkıyla ağladım, falan filan. hâlâ da yeri ayrıdır bu şarkının, hep de öyle kalacak sanırım. işte bu şarkı rainbow'u fark etmemi sağladı. rainbow sayesinde de nihayet ronnie james dio'yu fark ettim. onun sesini dinledikçe diğer vokalistlerin sesi daha kötü gelmeye başladı kulağıma. bruce dickinson, ville laihiala (evet, ville laihiala!) gibi o zamanlar "kulakların tanrısı" gözüyle baktığım adamlar ikinci sınıf vokalistler oldu bir anda gözümde (kulağımda mı deseydim ne).

peki kim bu dio? kahramanım(ız) ronald james padavona 1942'de italyan bir ailenin tek çocuğu olarak amerika'da doğar. daha çocuk yaştayken bazı rockabilly (eski bir rock alt türü diye geçiştireyim bunu da) gruplarında trompet çalar (ilk grubuna katıldığında daha 9 yaşında olduğunu söylemiş bir keresinde- adam olacak çocuk belli oluyor işte!). lisedeyken de the vegas kings diye bir grupta bas gitar çalar. sonra da bu grupta vokalistlik yapmaya başlar... bir daha da bırakmaz elinden mikrofonu. bu arada italyan mafya lideri john "dio" dioguardi'den esinlenip kendine dio ismini takar (dio italyancada tanrı demektir...)

sonra bu grubu bırakıp elf adında bir blues-rock grubu kurar. elf'teki performansı, o zamanlar deep purple'dan ayrılmış olan bir başka süper müzik insanı ritchie blackmore'un dikkatini çeker. blackmore, rainbow diye bir grup kurar ve dio da gruba katılır, vokalist olarak tabî ki.

rainbow... bu grup ve şarkıları hakkında sayfalarca yazı yazabilirim. dedim ya, dio'nun sesiyle bu grupla tanıştım. bir deep purple'ın bile önüne koyarım en iyi klasik/hard rock grupları diye bir sıralama yapsam. tüm şarkıları birbirinden güzel. hele dio dönemindekiler. ama en başta da yazıp durduğum the temple of the king, catch the rainbow, stargazer, man on the silver mountain, kill the king, long live rock 'n' roll gibi şarkılar mükemmele daha bir yakın sanırım.

dio bu grupta da fazla kalmamış, onun gibi mitolojiyle, efsanelerle kafayı bozmuş bir söz yazarına sürekli aşk şarkısı yazdırmaya çalışan ritchie blackmore utansın.

dio'nun bir sonraki durağı neresi mi olmuş? en büyük heavy metal efsanesi olduğuna inandığım ve tarihteki ilk heavy metal grubu olan black sabbath! kariyerinin doruk noktası.

doruk noktası demişken, black sabbath'la çıkardığı ilk albüm olan heaven and hell, sadece kendisinin değil, heavy metal'in de doruk noktası olabilir. albümdeki tüm şarkılar güzel, neon knights, children of the sea gibi şarkılar daha da güzel ama heaven and hell, die young gibi şarkıları tanımlayacak kelimeler kelime dağarcığımda mevcut değil henüz. bu arada, şu 1001 tane ismi olan ve benim horned hand demekte ısrar ettiğim "metalci işareti"ni bulan da bu adam. ( \m/ ) (yüzük parmağı ve orta parmak inik, başparmak yüzük parmağının üstünde). anneannesinin kötü ruhları kovmak için kullandığı geleneksel bir italyan sembolü/hareketi/neyse nesiymiş bu horned hand/devil's horn/her neyse.

dio black sabbath'ta da fazla kalmamış. okuduğum kadarıyla alakasız ve haksız bir şekilde gruptan atılmış ya da ben resmen ön yargılıyım bu konuda. gruptan atılmasının nedeni, gece kayıt odasına gizlice girip kayıtlarda kendi sesini yükseltmek bu arada. gruptan atılınca da yılmamış, kendi grubu olan dio'yu kurmuş. hatta sabbath'tan atıldıktan sonraki hislerini anlatan rainbow in the dark'ı yazmış, zaten süper (ve bir heavy metal kültü sayılabilecek) olan ilk dio albümü holy diver'a koymuş... rainbow in the dark, holy diver ve don't talk to strangers'la birlikte albümü uçurmuş... süper olmuş süper.

bu arada black sabbath dio'yu kovduktan sonra gittikçe kötüye gitmiş, en sonunda dio'yu geri çağırmak zorunda kalmışlar. dio da "büyüklük bende kalsın" demiş ve tekrar sabbath'ta vokalistlik yapmış. ama yalnızca bir albümlük. sonra da kendi grubunda devam etmiş.

dio bugün 65 yaşında (ya, bu arada bir şey söyleyeceğim, böyle vokalistleri/grupları/filmleri... falan filan gördükçe "keşke 20-25 yıl önce doğsaymışım" dediğim oluyor bazen ama o zamanın sıkıntıları da apayrı tabî. bu konu hakkında da bir şeyler yazmak istiyorum hatta bir ara). hâlâ da aktif olarak müziğin içinde. black sabbath'taki eski arkadaşlarıyla heaven and hell adı altında konser veriyordu, hatta bir turnede megadeth alt grupları olarak çıkmıştı. evet, megadeth, alt grup! ne sandınız?

son olarak, kendisinin dediği gibi, long live rock 'n' roll!

ve tabi ki, long live ronnie james dio!

No comments: